3 Eylül 2013 Salı

Duygusal Karmaşa...

Duygusal karmaşa meselesi çok önemlidir. Bizler de zaman zaman böyle duygusal çıkış ve inişlere sık sık maruz kalmaya başladığımız zaman demoralize olmamahyız, Acaba ne oluyor bana, bir ruhsal rahatsızlığa mı kapıldık, demeyelim. Bilelim ki hedefimizi kaybettik. Hayat akışında yürümemiz gereken asıl istikametin dışındayız. Karmaşık duyguların sinyalleri, bizde devamlı bir şekilde özdeşleşmeye uğradığımızı açığa çıkarır. Sonrasında, bu duygusal karmaşadan doğan özdeşleşmeler başlar. Kendimizi bir şeyle özdeşleştiririz, Bir şairle, müzikle, resimle,hayvanla, bitkiyle, yerle, bir yaşayış biçimiyle kendimizi eşkoşarız. Bütün bu özdeşleşmelerin arkasında duygusal bir karışıklık, oturmamışlık, iniş çıkış vardır. Normal, kendi yönünde giden bir şey değil, anı zikzaklar halinde insanı çok sarsan hususlardır tüm bu karmaşalar. Duygusal karmaşalardan doğan işlerin sonucunda enkamasyon hedeflerinden şaşırmalar oluyor. Çabalar harcıyoruz, hayat için mücadele ediyoruz, bir boğuşmadır gidiyor, doğrudur, fakat enkamasyon hedefine dikkat etmek lazım. Acaba hangi yönde ve niçin uğraşıyoruz bunlarla? Bunlar çok önemli. Günde sekiz, dokuz, on saat çalışıyoruz. Kimi insan kardeşlerimiz yerin altında; kimisi yerin üstünde,ormanda, denizde çalışıyor. Hem de zor şartlar altında, fırtınalarda vs. Herkesin kendine göre bir hedefi, ideolojisi var. Ne taraftan bakarsak bakalım, hep aynı şeyIer inişi, ama gerçekten o çabalar yerli yerinde midir? Bir istikamette gidip de bir şey elde edilecek midir, onlar bilinmiyor; Bunları bilmenin yollarına bakmak lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder